geri dön

Serdar Ocal (Baba), Bora Öcal (Oğlu) (7 yaş)

Barış abi merhaba,
Bende eşime ve Bora'ya tümüyle katılıyorum, özveri ile daha doğrusu iş olsun diye değil severek yaptığınız bu işten dolayı ve çocuklara olan sabrınızdan dolayı sizi kutluyorum.
Tamamen koşuşturmanın, yoğun iş temposunun ve İstanbul'un dayanılmaz trafiğinde çocuklarımıza sanat sevgisini vermek bizler için çok zor oluyordu ta ki Pace ile tanışana kadar... Artık benim çocuğumda küçük yaşına göre sanat konusunda yorum yapabilmekte ve en azından yaratıcılığı çok gelişti diyebilirim. İleride sizin katkılarınızın ona çok şey kazandıracağına eminim.

Özellikle yumuşak kas gelişim eksik olan çocukların sizin aktivitelerinize katılması el becerilerinin gelişimi ve iyileşmeyi gören aileleri adına çok faydalı olacaktır. Aktiviteleriniz ister istemez onların hem fiziksel hem de zihinsel gelişimine katkıda bulunuyor. Tabi ki bu gelişim ileride yaşıtlarına göre onlara bir avantaj sağlayacaktır.

Burada oğlum ile katıldığım bir Pace sanat gezisinde yaşadıklarımı paylaşmak istiyorum. H.Paşa tren istasyonunda yer alan sergide bulunan bir sergide yan yana konulan 4-5 ayrı TV de duş alıp ağlayan farklı farklı kadınlar vardı, bu konuda çocukların ve büyüklerin yorumları o kadar farklı idi ki, örneğin ben onların hıçkıra hıçkıra ağlamaları karşısında "kadına şiddete son" gibi bir konu düşünürken onlar "sabunun kadınların gözüne kaçtığını ve yaktığını" yada "sabunu düşürdüğü için ağladıklarını" daha başka nice aklınıza gelmeyecek yorumları olduğunu gördüm. Bu bile Pace'nin çocukların dünyasında nasıl ufuklar açtığının en basit örneğidir.

Başarılarınızın devamını dilerim.
Serdar Ocal (Baba), Bora Öcal (Oğlu) (7 yaş)